Perşembe, Ekim 08, 2020

Gizli saklı


Hepsini kanarak, inanarak ve hayran kalarak okudum ve seyrettim. Çocukken, etrafımdaki herkesin, örneğin öğretmenlerin, pedagogların, sanatçıların, ebeveynlerin zararlı, faydasız veya önemsiz bulduğu popüler kültür ürünlerinin okuru ve meraklısıydım. Çizgi roman seven bir öğretmenim olmadı, her başarısızlığımda ceza olarak kitaplarım sobada yakıldı. Ben büyürken sinemadan, futboldan, müzikten yoz ve lüzumsuz olarak bahseden yüzlerce yetişkin tanıdım. Solcular, sağcılar, muhafazakârlar, İslamcılar sevdiğim şeyleri sevmiyorlardı, onlardan şikâyet ediyor, siyaseten bağırıyorlardı. Okuduğum ve sevdiğim şeyleri gizlemem, gerektiğinde (küçümsemem ve) geçiştirmem gerektiğini zamanla öğrendim. Çizgi romanları sevdiğimi, her gün film seyrettiğimi öğretmenlerime sanıyorum hiç söylemedim. Onlarla nasıl konuşacağımı öğrenmiştim.

Zamanla o beğenmezliğin, o hoşnutsuzluk söyleminin heyecanlı ve romantik bir içeriği olduğunu da fark ettim. Bir eşik noktasındaymışçasına konuşuyor, haklı olduklarına inanıyor, küçümseyici-aşağılayıcı davranıyorlardı. Ders vermek, haddini bildirmek istiyorlardı. Onlara göre bu ürünler yaygınlaştıkça toplum, ahlak, milli değerler mutlaka erozyona uğruyordu. Bunların yasaklanması, sansürlenmesi, tecrit edilmesi, engellenmesi gerekiyordu vs... Söz dönüp dolaşıp daha doğru film, daha güzel roman, daha eğitici çizgi roman filana geliyordu.  

Cumhuriyet tarihi ile ilgili çalıştıkça bu dil ve söylemin hiç eksilmediğini, istisnasız her dönem popüler olan her şeye karşı kullanıldığını gördüm. Üniversitede çalıştığım yıllarda temel çıkış noktam bu dil ve tavrı deşifre etmek, bunu yaparken vakti zamanında zararlı ve önemsiz bulunan her ne varsa onların dökümünü çıkarabilmekti. Artık üniversitede değilim ve iş yoğunluğum ve değişen hayatım nedeniyle akademik metinler yazamıyorum. Belki ileride, emekli olduktan sonra tekrar kütüphanelere dönebilirsem popüler kültür karşıtlığının memleket hikâyelerini yazacağım. En azından bunu hayal ediyorum. 

2 yorum:

Bigudili Anne Blogger dedi ki...

Gel zaman git zaman; işte o sobada yakılan kitaplarızdan, böyle bir kalem çıkmış ortaya... sevgiler🎈

Levent Cantek dedi ki...

Teşekkürler

Related Posts with Thumbnails