Çarşamba, Aralık 09, 2015

Ankara üçlemesinin son çizgi romanı: Uzak Şehir


Çıkış noktam, bir kenar mahalleydi. Kimsenin mutlak iyi ya da kötü görünmesini istemiyordum, özdeşlik kurulamayacak karakterleri ve belirli bir soğukluğu olsun istiyordum. Bütün kenar mahallelerin az ya da çok, suçla ilişkisi olur; sınıf atlamak ve yırtmak isteyen insanların olduğu yerde para hırsı ve tutkusu olur. Paranın olduğu yerde mutlaka paylaşım kavgası olur. Hiyerarşi oluşur. Yukarıdakiler aşağıdakiler kavgası olur. Kurnazlıklar, cesaret gösterileri, kendini sakınmalar, yaltaklanmalar, hesaplar, abiler, reisler, başkanlar filan çıkar, yaşanır… Volkan bir hırsız, Cavit o hırsızları yöneten bir tedarikçi, yukarıya/muktedirlere iş yapan küçük esnaf. Siyasi bir entrika ve çekişme anlattığım için mahalleye, aileye, ilişkilere yoğunlaşmadım. Lili’yi merkeze taşıdım ama aşk ya da cinsellik hikâyenin önüne geçsin istemiyordum. Tempolu, değinerek geçtiğim, her şeyi tamamlamadığım, okura bırakılmış tarafları olan bir hikâye Uzak Şehir. Ölülerin anlattığı bir hikâye deyişimi, okuyanlar daha iyi anlayacaktır diye düşünüyorum.

Bant Mag'a konuştuk
link

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails