Salı, Nisan 01, 2014

Yüzde 52


Seçimler geçti, gürültüsünün bitmesi gerekirdi ama biz Ankaralılar ceremesini çekiyoruz, bizim için bitmedi. Niye bitmediğini de anlayamıyorum. İtiraf etmem gerekirse, benim derdim, yerel seçim olduğu için, yirmi yıldır bu şehri yöneten Melih Gökçek'in tekrar seçilme ihtimaliydi. Nasıl anlatsam bilemiyorum. Kendisinden müştekiyim desem az olur. Rahat davranıp içimden geçeni söylesem, sonradan kendime yakıştıramam. İstemiyorum o adamı, sevmiyorum. Yalnız olduğumu da düşünmüyorum.

Oy vermek için sıramı beklerken arkadan birisi "boşuna" dedi, "Mansur yüzde 51 alsa Gökçek yüzde 52 alır", acı acı gülmüştük.

İnsanlar sevilmeyebilirler, gerginlikler olabilir, hayata farklı yönlerden bakabiliriz. Ama bir insan nasıl olur da bu kadar çok insan tarafından sevilmez onu bir düşünmek lazım.

Sabah uyandım. Açıklanan rakamlara göre Gökçek'le Yavaş arasında 23 bin oy fark vardı, açıklanmayan oy toplamı ise 65 bin civarındaydı. Neden Gökçek'in başkan ilan edildiğini düşündüm. Yazıp çizilenlere, fotoğraflanan tutanaklara vs baktım. İçinden çıkılamayacak bir dezenformasyon var ama açılmayan sandıkların Çankaya ve Yenimahalle'den olması sahiden akıllara ziyan. Niye? Şurdan şurası, nasıl olur da sandıklar açılmaz, sisteme girilmez.

Bu Ankaragücü-Ankaraspor Kongresi değil ki...Millet oy vermiş, niye evirip çeviriyor, şayiayı büyütüyorsunuz. Neyse ne açıklayın artık... Açın şu oyları artık!

İktidar partisi, hakimiyetini bu denli sürdürürken, bu gizli saklılık neden anlayamıyorum. Ankara'yı Gökçek yönetmese ne olur...Ciddiyetle soruyorum, 12 yıllık hükümetiniz sırasında başkentinizi yöneten bir insan ne yaptı? Hangi icraatiyle hatırlıyorsunuz, insanların işine yarayacak, hayatı kolaylaştıracak, şehri güzelleştirecek ne yaptı? Varsa yoksa hır gür, kavga tartışma...

1984 yılında Keçiören'de, Gazino Durağında arkadaşlarla otururken yanımıza gelmiş ve "nasılsınız gençlerle" başlayıp "Ülkücüyüz di mi gençler, aman ha" demeye vardırmıştı. İnsanlar birbirleriyle böyle konuşmazlar, kibarım diyerek kibar olamazsınız.

Gezi olmasaydı, Ankara'da aday gösterilmeyeceğini düşünüyordum. Ne oldu, bildiği ve sevdiği türden bir ortam oluştu, küfretti, kahretti, neler neler söyledi. Şimdi diyor ki bizi suçlayacaklar, oyları çaldı diyecekler vs, AKP'li çalmaz şu bu..."Mansur yüzde 51 alsa Gökçek yüzde 52 alır" diyenler ne olacak...Durduk yere niye söylenir bu laf...

Benim bildiğim şu, Ülkücü filan değildi Gökçek...AKP'li de değil. Seçimden önce cemaati ne kadar sevdiğini, çocuklarını onların okullarına gönderdiğini söylerken de "başımın üstünde yerleri var" derken de... bir yerli, bir şeyli değildi.

O bu partizanlık aleminin kurdu...Herkese oynuyor, herkese...Türkiye'yi sağcılar yönetiyor, o da hissederek oynuyor. Çok ekmek yedi, daha da yiyecek...

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails