Cumartesi, Aralık 01, 2012

Seyrüsefer Defteri 29


Paranorman, cadılar,  zombiler, hayaletler ve çeşitli  korku klişeleri içeriyor. İddiasının aksine çocuklara göre bir animasyon değil, iyilik ve hoşgörü üstüne güzel şeyler de söylüyor (30 Kasım). + Resident Evil Retribution, öceki filmlerinin epeyce gerisinde, görsel olarak insanı şaşırtmıyor, hikayesi zaten vasatın altında (29 Kasım). + Lawlless, Amerikan Büyük Buhranında taşrada içki üretcilerini anlatıyor. Senaryo ve müzikte Nick Cave var, iyi oyunculuk var, daha ne olsun? (28 Kasım). + Butter, Amerikan taşra komedisi, sıkışmışlık şu bu, aile ve muhafazakarlıkla gırgır mı geçiyor, revize mi ediyor bilemedim (27 Kasım). + Şahane Misafir, Özpetek filmlerinin derinliğinden uzak, biraz da Cem Yılmaz ilgisiyle seyrediliyor (26 Kasım). + Gençler toplanın, çıkın paraları, hep beraber film çekiyoruz, olur abi niye olmasın Backslasher, olmamış (25 Kasım). + Hotel Transylvania, neşeli bir animasyon, ürkünç değil, çocuklar için üretildiğini unutmamış, güzel (24 Kasım). + The Survival Games, isminden anlaşılabilir, kötü film kontenjanı, ölenler kalanlar hayat memat + Tinker Bell Secret of The Wing, dvd ve oyuncak pazarı için hazırlanmış, önceki filmlerin hayli gerisinde (23 Kasım). + Lobos de Arga, Latinler sinemadan önce çizgi romanlarda korku komedisi yaparlardı, global dünya filmleriyle yeni tanışıyor, vasat diyelim.+ Cihan Ceylan'ın Sami'si hakkında yazdım (22 Kasım). + Primeval New World, çok vasatmış (21 Kasım). + Take Me Home Tonight, ne olacağını bildiğin gençlik komedisi (20 Kasım). + The Expendables, A Takımı havasında, naif ve narsist adamlarla dolu, Silvester, parayı veren düdüğü çalar demiş (19 Kasım). + Hellboy Animated, Sword of Storms, bazı sahneleri ve çocuksulaştırılmasına rağmen ayakta olan Mignola ironisi hariç, vasat (18 Kasım). + The Conspirator, Robert Redford imzalı, tv filmi havasında, çok teatral, çok mizansen, çok takma sakal, history channel'da daha iyisi olabiliyor+ Grafik Kanon hakkında bir yazı yazdım (17 Kasım). + Rivers Murders, vasat altı bir seri katil hikayesi, te en başta kendini belli ediyor, kötü oyunculuklarla dolu... Müziğini Pınar Toprak yapmış (16 Kasım). + To Rome with Love, 60'lı yıllardan De Sica mizahını andırıyor, zamanın kullanım biçimi ilginçmiş. Woody Allen'in çalışıyor olması güzel (15 Kasım). + Ruby Sparks, iyimser bir Salinger güzellemesi olmuş. Faris-Dayton ikilisinden böyle bir şey beklenirdi. Senaryo Zoe Kazan'a aitmiş, ilginç. (14 Kasım). + Killer Joe, EC tarzını andırıyor, Friedkin hikayeyi sevmiş, bu görülüyor. Juno Temple yine uygun bir rol bulmuş...Alacakaranlık! (13 Kasım). + Julia X, kötü film kontenjanı, koltuktan kalkamadığım için seyrettim (12 Kasım). + Savages, gerilimi kuramıyor, hikaye vasat. Oyuncu seyredeyim bari diyorsun, varı yoğu da bu filmin zaten (11 Kasım). + Magic Mike vasatlığını erkek çıplaklığına yüklenerek aşmaya çalışmış, başaramamış (10 Kasım). + İstanbul yolları, bıkkınlık, yolda bir şey okuyorum, gerisi eziyet +Marmara Çizgi'nin Oz Büyücüsü'nü okudum. Beklediğimden daha sadık bir uyarlama çıktı. Çizgi ve renk harika. Tavsiye edilir bir çocuk kitabı + Picasso, Hayali Söyleşileri okudum, kurgusal bir söyleşi olduğunu sonradan farkettim, o kadar olur :) Görseli olsaymış, kitabı kurtarırmış. (9 Kasım). + Arrow, kötü diziymiş, hayır kötü değil, vasatı yakalamam lazım lüzumsuzluğuymuş (8 Kasım). + The Men Who Stare at Goats, kaçırdığım diye üzülmüştüm, kaçırsam da olurmuş. İyi oyuncular var, onları seyrediyorsun (7 Kasım). + Ghost Writer'ı izledim, beklentim ve film hakkında bilgim yoktu. İyi bir siyasi polisiyeymiş. Polanski filmiymiş, Harris uyarlamasıymış. (6 Kasım). + Beş yıldır filan Marilena from P7 isimli kısa bir Rumen filmini arıyordum. Beklediğime değdi, güzel bir ergen ve kenar mahalle filmiymiş (5 Kasım). + The Importance of Being Earnest, Oscar Wilde'ın aynı adlı oyunundan uyarlanan, iddiası ölçüsünde başarılı bir film (4 Kasım). + Castillos de Carton, üçlü aşk hikayesi, ilişkiye ve cinselliğe dayanıyor, vasat ile vasat altı arasında (3 Kasım). + Total Recall yeniden çevrim görsel olarak çok başarılı. Ancak o kadar aksiyona gömmüşler ki ana karakter handiyse hiç konuşmuyor (2 Kasım). + Cashback'i izledim, Amerikan tarzı İngiliz filmi olmuş, British Esquire mi demeli, yoksa For Him Movie mi? Güzel sahneler var, vasat üstü (1 Kasım).

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails